7. İlk Fazı Üret


Her proje mükemmel bir planla başlar. Asıl konu, bozulmuş plana rağmen bitiş noktasına ulaşabilmektir.

Şimdi, aklındaki mükemmel ürüne değil, mümkün olan en kısa sürede müşteriyle buluşturabileceğin bir ürüne ihtiyacın var. Buna MVP yani “Minimum Viable Product” diyoruz.

MVP ürünün ilk fazı anlamına gelir. Bunun amacı, fikrini mümkün olan en küçük bütçe ve en kısa sürede bir ürün yaratabilmektir.

Bu yaklaşım, kullanıcıların ilk faz ürünle ilgili geri bildirimlerini toplamana ve gelecekteki fazlarda neler yapmanız gerektiğini kolayca belirlemenize yarar. Bir MVP yardımıyla doğru kitleyi bulabilir, fikirleri gerçek müşterilerle test edebilir ve zaman kazanabilirsiniz.

Adımlar

  1. Projeyi geliştirmeye başlamadan hemen önce tüm ekibi topla ve onlara neyi, hangi sürede başarmak istediğini net bir şekilde anlat. Ekipteki herkes neyi, neden yapacağını bilmeli ve en az senin kadar heyecanlanabilmeli.
  2. Ekranları eksiksiz tasarladığından emin ol (Bkz: Arayüzleri Tasarla) Yazılımcıların önüne nasıl çalıştığı net olmayan, yeterince düşünülmemiş bir ürünle çıkarsan, hem zaman, hem motivasyon hem de ekibin saygısını kaybedersin.
  3. Esnek ve hızlı ol (Bkz: Agile Project Management). Dijital projeler kolaylıkla bükülebilir. Yani ne demek; değiştirilebilir, düzeltilir, geliştirilebilir. Örneğin bir gökdelen yaptın ve bitti. Artık düzetmen, güncellemen, değiştirmen çok mümkün değil ama dijital projeler için her türlü esnekliği gösterebilmelisin ve kötü sürprizlere hazırlıklı olmalısın.
  4. Akıllı bir üretme planı yap. Bazı işler başka işlerin bitmesine bağlıdır. Örneğin, tasarım olmadan ekranların kodlanmasına geçilemez. Kodlayacak arkadaşların boşuna beklemesini istemiyorsan öyle akıllı bir iş planı yapmalısın ki, hangi iş ne zaman yapılacak, hangisinden sonra yapılacak herkes bilmeli ve “bekleme” diye bir kelime hayatınızda olmamalı.
  5. Projeye ait bazı işler karmaşıktır. Daha işin içine girmeden nasıl yapılacağı bile belli olmayabilir. Eğer akıllı davranmazsan o karmaşık iş uzar gider, bütün planları altüst eder. Peki ne yapmalısın? Karmaşık işleri mümkün olduğunca süresi tahmin edilebilir çok küçük parçalara ayırmalısın.
  6. Yapılacaklar işleri iyi tanımlamalısın. Neyi, nasıl istediğini net olarak belirtmelisin ekibe. Yoksa “Ben böyle bir şey istediğini zannetmiştim” diye bir sonuçla yüzleşmek ve aynı işi baştan yaptırmak zorunda kalırsın.
  7. Projenin gidişatını yakından takip etmelisin. Her sabah ekipteki herkesin bugun neyi bitireceğini ve dün neyle uğraştığını aktardığı 15 dakikalık bir toplantı düzenlemelisin. Hangi konuların problem olarak ortaya çıktığını ve nasıl çözüleceğini tüm ekibin aklına güvenerek masaya yatırmalısın. Sorunları daha ortaya çıkmadan görebilmeli ve çözüme ulaştırılması için yönlendirmelisin.
  8. İnsanlarla çalışıyorsun. Onların duygularının, kişisel sorunlarının, isteksizliklerinin ya da kaytarma haklarının olduğunu en baştan kabul etmelisin. Bu nedenle onlara bir makine gibi davranmak “İşinizi neden zamanında yapmıyorsunuz” diye çıkışmak mantıksızdır. Onlardan en iyi verimi nasıl alabileceğini iletişim gücünü ve empatini kullanarak algılayabilirsin.
  9. Sadece iyi bir ekibe sahipsen iyi bir ürün yapabilirsin. İyi bir ekip, birlikte yemek yer, iş dışındaki komik şeylere güler, biri düşünce diğeri kaldırır, birbirlerinin hayatlarındaki incelikleri ve hassasiyetleri bilir, özetle birlikte zaman geçirmekten hoşlanan arkadaşlardan oluşur.
  10. Her proje senden bir ya da birkaç ödün ister. Neyden ödün verebileceğini ya da veremeyeceğine sen karar vereceksin ve bu işin kaderini, başarısını ve gelirini etkileyecek (Bkz: Çıkış Özelliklerini Belirle).


Eğer bu ya da benzer konularda sormak istedikleriniz olursa bana her zaman Linkedin'den ya da x/anafikir'den ulaşabilirsiniz.

Alttaki forma e-mail adresinizi girerseniz haftalık bültene kayıt olabilirsiniz.

Kategoriler: